ÖSYM Başkanı Ömer Demir, “Sınavın bitmiştir, cevap kağıtlarınızı kitapçığın arasına koyun” uyarısından sonra soruları yanıtlamaya devam eden adayların bütün emeğini zayi edeceğini belirterek, “Onun için özellikle bu konuda hassas olmalarını bekliyoruz. Çünkü çok sayıda kişinin geçtiğimiz yıl içinde bu kayıtlardan sınavını iptal ettik. Bu kopya değil, kural ihlali” dedi.
Demir, bir grup gazetecinin, 13 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek üniversiteye girişte birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) ilişkin sorularını yanıtladı.
140 BARAJ PUANI 150’YE ÇIKARILDI
YÖK’ün aldığı kararla YGS’de uygulanan 140 baraj puanının 150’ye çıkarıldığını hatırlatan Demir, bu yılki YGS’de, bu değişikliğin dışında, sınavın içeriği ve organizasyonu açısından geçmiş senelerdekinden farklı durum olmayacağını söyledi.
Sınav güvenliği bakımından tüm tedbirlerin alındığını bildiren Demir, “Şu anda sorularımızın tümü matbaada basılma aşamasında. Sağlıklı şekilde sınavı yapacağız” diye konuştu.
“SINAV, SADECE ŞIRNAK’TA YAPILMAYACAK”
Bu yıl sadece Şırnak’ta YGS’nin yapılmayacağını, burada sınava girecek adayları birkaç ile kaydırdıklarını anlatan Demir, “Bunun dışında sınav organizasyonunda bir değişiklik yok. Orada 7 bin 593 dolayında bir öğrenci var toplam” bilgisini paylaştı.
“ŞIRNAK’TAKİ ÖĞRENCİLER SINAVA KENDİ İMKANLARIYLA GİDECEK”
Demir, bir soru üzerine, Şırnak’taki öğrencilerin sınava kendi imkanlarıyla gideceklerini ancak yerel desteklerin olabileceğini ifade etti.
Bu yılki YGS’de, geçmiş senelerden farklı olarak sınıfta sınavın kurallara uygun yürütülmesini aşamalandırdıklarını belirten Demir, “Bütün adaylara hangi aşamada hangi uyarının yapılacağını özellikle kayıt altına aldık. Geçmiş yıllarda adaylara sınavın başında bütün kurallar okunuyordu. Şimdi öyle değil. Sınavın başlangıcında, sonunda, her aşamada hangi kurallara uymaları gerektiği konusunda uyarılarımız var” dedi.
“KOPYA BAŞKA BİR ŞEYDİR, KURAL İHLALİ BAŞKA”
Kamera kayıtlarından bazı gözlemlerinin olduğunu dile getiren Demir, şöyle devam etti:
“Bazı adayların, sınav süresi bittiği halde soru kağıtları toplanırken soruları yanıtlamaya devam ettiklerini tespit ettik. Görevlilerin ‘bırakın’ demelerine rağmen. Bunların istemeden sınavlarını iptal ediyoruz. Çünkü bir kişiye ilave yarım dakika, 1 dakika süre vermek büyük bir haksızlık. İsteyerek ya da istemeyerek. Bu nedenle, adaylara çağrım, ‘Sınavın bitmiştir, cevap kağıtlarınızı kitapçığın arasına koyun’ dendikten sonra soruları yanıtlamaya devam eden kişi, bütün emeğini zayi etmiş olur. Onun için özellikle bu konuda hassas olmalarını bekliyoruz. Çünkü çok sayıda kişinin geçtiğimiz yıl içinde bu kayıtlardan sınavını iptal ettik. Bu kopya değil, kural ihlalinden dolayı. Bazen adaylar diyorlar ki ‘Biz kopya çekmedik ki.’ Kopya başka bir şey, kural ihlali başka bir şey.”
Kopyanın yaptırımlarının ağır olduğunu vurgulayan Demir, bu durumda savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, adayın 2 yıl sınavlara girmekten men edildiğini, hapisle cezalandırılmak üzere mahkemeye dava açıldığını kaydetti.
Demir, “Diyelim süresinden erken çıkmaya kalkarsa, çıkılması yasak olan bir sürede salonu terk ederse, salona getirmemesi gereken araçlarla gelir ve üzerinde bunlar çıkarsa bir şekilde unutkanlığından olabilir, bir kastı olmayabilir. Ama kuralları herkese uygulamamız gerekiyor. O yüzden bu kural ihlali konusunda özellikle adaylarımızın çok dikkatli olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“AMAÇ TÜM SINAVLARDA KAMERA KULLANMAK”
Kamera kayıtlarından sınavdaki kural ihlallerini daha net gördüklerine işaret eden Demir, “Salonda diyelim ki yan oturup arkasındakine bakarsa ‘Kopya çektin’ demiyoruz, belki çekmiştir, çekmemiştir ama oturma düzeni öyle değil. Başkasıyla diyalog kurarsa, belki merhabalaşmıştır ama onun ses kaydını bilmediğimiz için diyoruz ki sınav sırasında görevlilerle, diğer adaylarla bir şekilde yardımlaşmak, konuşmak, iletişim kurmak, sınav kurallarına aykırı. Dolayısıyla bunu gördüğümüz an kural ihlali nedeniyle sınavını doğrudan iptal ediyoruz. Bu konuda dikkatli olmalarını özellikle söylemek isterim” değerlendirmesini yaptı.
Büyük sınavlarda bütün sınıflarda kameranın bulunmasının mümkün olmadığını belirten Demir, “Çünkü şu anda yaklaşık 7 bin 300 binada, 117 bin salonda sınav yapacağız. Bir de binaların girişlerinde, bina sınav sorumlularının odalarında da kameralarımız var. Büyük sınavlarda bazı salonlarda olmayabiliyor ama küçük sınavların tümünde oluyor. Burada bunu tabii bazı yerlerde dağıtıyoruz. Amacımız, tüm sınavlarda kamerayı mümkün kılmak. Bugün itibarıyla tümünde yetecek kadar kamera temin etmiş değiliz” diye konuştu.
Demir, “sınav güvenliğine” ilişkin soruya ise “Geçmiş yıllarda güvenliğin ihlaline ilişkin bir tespitimiz yok ama bu şekilde salon içi bina girişlerine ilişkin konularda daha hassas davranıyoruz. Ama sahada şu anda sınav organizasyonu konusunda bir açık olduğuna dair tespitimiz yok. Oldukça iyi bir altyapı, oldukça deneyimli bir kadro var. Dolayısıyla ekstradan tedbir alacak bir durum söz konusu değil. Ama mevcut tedbirleri daha sıkılaştırıyoruz” yanıtını verdi.
“BU BİR SIRALAMA SINAVI”
“YGS’ye girecek adaylara mesajlarının sorulması üzerine Demir, şunları kaydetti:
“Bu sınav, bir seviye tespit sınavı değil özü itibarıyla. Yani adayların ne bildiklerini, ne bilmediklerini bir yeterlilik olarak belirleyen bir sınav değil. Bu bir sıralama sınavı. Dolayısıyla zorsa sorular herkes için zor, kolaysa herkes için kolay. Bazen adaylar, ‘Bize kolay soru sorun’ diyorlar. Kolay soru, hiçbir adayın işine yaramaz. Baraj sınırında kalanlar için olabilir. Ama normalde iddialı bir öğrenci, akranlarından daha iyi hazırlanmışsa, bilgisini iyi yansıtabilirse, kurallara uygun davranabilirse emeğinin karşılığını alır. Biz bunu taahhüt edebiliyoruz. Dolayısıyla soruların zorluğu, kolaylığı konusuna bu konudaki spekülasyonlara hiçbir şekilde prim vermemelerini tavsiye ederim.
Bu bir yarışma sınavı. Sonuçta bu yarışma sınavına adaylarımız çalışıyorlar ve bizim açımızdan bütün adayların emeği kıymetli. Onların emeğini zayi etmemek için, onların başarılarını değerlendirmek için hassas bir sınav yapmaya çalışıyoruz. Kurallara uygunluk konusunda adaylarımız hassas olurlarsa, mevcut adaylarımız içinde bir sıralamayı başarıyla yaparız. Ondan sonraki süreçler, büyük oranda okulların kontenjanları, üniversitelerin kontenjanları, adayların daha sonraki tercihleri, belki onların nereye yerleşeceğini belirleyecek. Tavsiyemiz, ellerinden geleni yaptıktan sonra bize de güvensinler.”
Ömer Demir, “YGS barajının yükselmesiyle, kaç soru yapılarak barajın aşılabileceğine” ilişkin soruyu, “20 soru yapılırsa baraj geçilmiş olacak” şeklinde yanıtladı.
“Sınavlarda görev alacak gizli gözlemcilere” ilişkin soru üzerine Demir, salon gözlemcisi olarak, adının açıklanmayacağı, hiç kimsenin bilmeyeceği, sadece aday kimliğiyle sınava girecek ÖSYM görevlilerinin bulunacağını vurguladı.
Bu uygulamayı 4-5 sınavda denediklerini bildiren Demir, “Bu bütün sınavlarda olacak. Bütün salonlarda olabilir” dedi.
Gizli gözlemcilerin hangi illerde kaç kişi olacağı yönünde bilgi verilmeyeceğini anlatan Demir, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla bütün salonlarda, salon başkanının, bina sınav sorumlusunun, o ildeki ÖSYM koordinatörünün bilgisi dışında aday kimliği olan ÖSYM görevlileri olacak. Süreçlerimizin düzgün işleyip işlemediğini içeriden bir gözle görmek istiyoruz. Bizim kendi görevlilerimizin de tanımladığımız şekilde görevleri yapıp yapmadıklarını içeriden bir gözlemciyle daha görmek istiyoruz. O amaçlı bir düzenleme. Bu konuda sayı vermek işin doğasına çok uygun değil. Sınav güvenlik tedbirlerinden ilave bir konu da bu.”
“ANKET YAYGIN KULLANILACAK”
Sınavın ardından adaylara anket uygulaması yapacaklarını ifade eden Demir, şunları kaydetti:
“Adayların sınavdan çıktıktan sonra sınavla, sınav salonu, binaya ulaşımla ilgili, görevlilerle ilgili bize iletmek istedikleri bir şey var mı diye düşündük. Bunu bize nasıl kolay yoldan iletebilirler? Tabii her zaman mesajlarla iletebilirler ama bunları değerlendirmek zor oluyor. Onun için bir anket tasarladık. Bütün sınavlardan sonra uygulayacağımız bir şey. Sonuçlar açıklanıncaya kadar aday işlemleri sistemi üzerinden bütün adaylar bize ulaşabilecekler ve bu anketi doldurarak kanaatlerini bize iletebilecekler. Bundan sonraki çalışmalarımızda veya somut olarak bilmemiz gereken bir şey varsa, sınavla ilgili doğrudan bir iletişim kanalı olduğunu düşünüyorum. Şimdiye kadar ilgi gördü. Adaylar oradan sistematik biçimde kanaatlerini bize ulaştırabiliyorlar. Bütün sınavlarda yaygın bir şekilde kullanacağız bundan sonra.”