Yaz sezonunda başlayan Kanal D dizisi ‘ Güneşin Kızları ‘ 39’ncu bölümde final yapacak. Tüm yaz sezonu boyunca aldığı yüksek reyting oranlarıyla kanalının ve yapımcısının yüzünü güldüren dizi, kış sezonu başladığından beri orta ve ortanın altında bir reyting performansı gösterdi. Reytinglerden yüzü gülmeyen dizinin sosyal medya reytingi ise parmak ısırtan bir ilgiye sahip. Dizi, birbirinden ilginç karakterleri ile hikâye sıkıntısına düşmeyecek potansiyele sahipti. Hikâyenin hem yetişkinlere hem de gençlere yönelik ilgi çekici yapısını değerlendirmek yerine seçilebilecek alternatif konulardan Haluk’un Güneş’e tecavüzü, genç çiftler arasındaki anlamsız gerginlikler ve beklenmedik olaylar, seyirciyi uzaklaştırdı. Senaristler konu bakımından çok zengin olan bir senaryoyu, her bölüm çözülmeyen yeni olaylar ekleyerek içinden çıkılmaz bir hale soktu ve seyirci ilgisini yitirdi. Bölümler olaylar çözülmeden ilerledikçe, dizinin sosyal medya takipçileri hikâyenin gidişatına dair memnuniyetsizliğini dile getirmek için her hafta rekor kıran tweetler attı.
Bir de hikâyenin aslında seyircinin kabullenip affedemeyeceği bir çatışması vardı. 17 yaşındayken uğradığı tecavüzden ikiz kız çocuk sahibi olan Güneş’in tecavüzcüsü ile evlendiğinin farkında olmaması ve Haluk’un borderline kişilik bozukluğunun ürkütücülüğünün üstüne, bir de tecavüzcü olması en hardcore drama izleyicisinin bile kabullenebileceği bir şey değil. Haluk hikâyenin en başında eski eşine ve oğluna şiddet uygulayan bir adamken izleyicinin merakını canlı tutan bir etkiye sahipti. İzleyici Güneş’e tecavüz edenin Haluk olduğunu hissetmeye başladığı anda kumandanın zap tuşuna bastı diyebilirim. Haluk’un mezalimi altında yaşayan Ali’nin ve dahi geçmişini silme raddesine gelen Savaş’ın yüksek doz acıları ve hayata tutunma çabaları yeteri kadar gösterilmediğinden ve kurgu hep ‘kötü adam’ üzerinden ilerlediğinden, dizi kan kaybetmeye devam etti.
Peki TV izleyicisi diziye sırtını dönmüşken sosyal medya etkisi niye bu kadar büyük, diye sorgulamadan duramıyor insan. Haluk’un oğlu Ali (sonradan oğlu olmadığı anlaşıldı) ve Güneş’in kızı Selin’in yani sosyal medya tabiri ile #AlSel’in başta birbirinden nefret etmelerine rağmen, zamanla evlenecek kadar âşık olmaları ve aralarındaki kimya sosyal medya izleyicisi tarafından çok sevildi.
Ve tabi ki, Haluk’un uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddet yüzünden delirme raddesine gelen bohem prens Savaş ve Haluk’u gördüğü ilk andan itibaren sevmeyen asi prenses Nazlı’nın, yani sosyal medya tabiri ile #SavNaz’ın birbiriyle olan uyumu ve aşkı da sosyal medya kullanıcılarını peşinden sürükledi. Öyle ki dizinin final haberi açıklanınca sosyal medyada #GüneşinKızlarıFinalOlmasın, #GüneşinKızlarıDireniyor, #GüneşinKızlarıDevamEtsin, #YarınAkşam20deKanalDde etiketleri başta olmak üzere her gün yeni bir etiket açıldı ve her birinde 1 milyondan fazla tweet atıldı. Senaristlere isteklerini dile getirenden tutun da yapımcıya “Ne olur bitirmeyin’” diye yalvaran bir sürü tweet var etiketin altında.
Güneşin Kızları için 1 milyon tweet!
|
Seyrettikleri dizinin reyting yüzünden kaldırılmasını protesto eden ‘Güneşin Kızları Fandom’ının bu özverili tavrı büyük alkışı hakkediyor. Dizi esnasında attıkları tüm sitem tweetlerine rağmen yine de sevip bağ kurdukları karakterlerden kopmamak için rekordan rekora koşmalarına ‘delice sevmek’ diyebiliriz. Bir çok senariste ve yapıma nasip olmayan bu ayrıcalık için ‘fandomları’ (fan topluluğu) küstüren, kızdıran herkesin büyük bir teşekkür etmesi gerekir.
Ali ve Selin’in, Savaş ve Nazlı’nın bu kadar sevilmesi ise genç izleyicinin oyuncuları da çift olarak kabul etmesinden kaynaklanıyor. Karakterleri canlandıran Tolga Sarıtaş, Hande Erçel, Berk Atan ve Burcu Özberk bu delice sevgiden yana çok minnettar. Çünkü bu dizi bittiğinde onları sosyal medyada sevmeye ve konuşmaya devam edecek müthiş sevgi dolu ve deli fişek bir kitle var.
Oldum olası izlediği şeyle duygusal bağ kuran bir insan olarak tüm ‘Güneşin Kızları Fandom’ının bu karşılık beklemeden sevme halini bayılarak takip ediyorum. Tanımadığınız binlerce genç tarafından hiçbir karşılık beklemeden bunca sevilmek, olsa olsa bir lûtüfdur zaten. Genç oyuncuların bundan sonraki projelerinde de sosyal medya konuşulma oranlarının bu denli yüksek olacağını görmek zor değil. Ama işte gel gör ki, sevdikleri karakterlerin hikâyesinin yarım kalmasına gösterdikleri bu çılgın reaksiyon fiziki bir karşılık bulur mu bilinmez. Bilinen şu ki onların bu muazzam sevgisinin etkisi yıllarca konuşulacak.
Gözlerinize sağlık…
Not: İş bu yazıya katkıları için sevgili @legolaman_ ‘a teşekkür ederim.