Adnan Oktar‘ın a9 TV’de yayınladığı programda Kedicikler olarak ünlenen kızları çıkarması herkesin dikkatini çekiyor. Peki kedicikler kimdir, estetik yaptırdılar mı? Adnan Oktar ve Kedicikler nasıl ortaya çıktı? İşte detaylar…
Kedi, dünyanın en tatlı varlıklarından biridir. En güzel özelliklerinden biri ise yüzündeki o tatlı, mazlum, masum, muhlis ifadedir. Sevilecek çok fazla özelliği vardır. İnsanlar üzerinde ise çok derin bir etki bırakır. Şefkat, merhamet hislerini hızla hareke geçiren, tatlılık dozunun yüksekliğiyle insanları zorlayan ve o kendine has kedi elektriğiyle çevresindeki insanlarla hemen dostluk kuran, dünyanın en sevilen varlıklarındandır kediler.
“Kedicik” de aynı tatlılığa ve aynı güzel özelliklere sahip oldukları kanaatiyle, Adnan Oktar grubundaki bayanlara Türk Kamuoyu tarafından yakıştırılan bir benzetmedir. Benzetmenin asıl kaynağı ise, Allah’ın yarattığı tüm varlıklara olduğu gibi, kedilere karşı da derin bir sevgi besleyen Adnan Oktar’dır. Canım Hocam Adnan Oktar’ın, arkadaş grubundaki bayanları, çeşitli güzel ahlak özellikleri ve sevimli tavırları açısından, zaman zaman “Kedi” benzetmesi yaparak sevmesi, kamuoyunda oldukça dikkat çekmişti. Özellikle de, sık sık kullandığı bir sevgi ifadesi olan ve Türkiye’de bir fenomen haline gelen “Kedi canını yerim senin” sözleri, uzunca bir dönem gündeme damgasını vurmuştu. İşte bunun ardından da kamuoyu, Adnan Oktar’ın arkadaş grubundaki bayanları “Kedicik” olarak nitelendirdi.
İşte bu şekilde ifade edecek olursak, ben de bir “Kedicik”im. Ve bu durumdan çok mutluyum. “Kedicik” olarak anılmaktan da, Adnan Oktar’ın arkadaşı olmaktan da büyük dolayı gurur duyuyorum.
Neden mi? Çünkü benim anladığım “Kedicik”, Allah’ı çok seven, Allah’tan çok korkan, güzel ahlaklı, derin imanlı, kendini Allah’a adamış, Allah için yaşayan, hayatının her saniyesini iyi, faydalı, hayırlı bir şeyler yapabilmek için harcayan insandır. Aynı yaşlardaki birçok bayan, vaktini çok farklı amaçlar, farklı idealler için harcarken, “Kedicik” olarak nitelendirilen bu insanlar gece gündüz Hak’tan yana faaliyet yaparlar. Herkes uyurken, onlar haklının yanında, haklının hakkını savunurlar. Herkes nefsinin, şahsi menfaatlerinin peşindeyken, onlar bu ülkenin sorunlarına çözüm sunmaya, birleştirici, uzlaştırıcı, barıştırıcı, yapıcı çağrılar yapmaya ayırırlar. TV sohbetleriyle, köşe yazılarıyla, radyo programlarıyla, birebir yaptıkları tebliğlerle, her an her yerde bu ülkede ve dünyada en aciliyetli sorun ne ise, en acil kimin yardıma, desteğe ihtiyacı varsa, onun sesini duyurabilmek için, onun hakkını savunabilmek için çabalarlar.
Ve “Kedicik”lerin bu çabası, aslında Türkiye’de çok büyük bir kesim tarafından da dikattle, titizlikle, ilgiyle ve hayranlıkla takip edilir. Twitter, Facebook gibi sosyal paylaşım alanlarındaki on binlerce takipçisi, “Kedicikler”in bu samimi gayretine gece gündüz şahit olurlar. Bunun aksini söyleyebilecek, vicdanı açık tek bir kişi bulamazsınız. Gezi Olayları’nda bir çok insan ortada yokken, “Kedicik”ler uyumadan, 24 saat boyunca yazdıkları Tweet’lerle, Facebook’ta yaptıkları paylaşımlarla ve TV’deki sohbet programlarıyla olayların yatışması ve her iki tarafın da uzlaşabilmesi için büyük bir gayret sarf etmişlerdi. Sevgiyi saygıyı teşvik eden, nefreti bertaraf etmeye çalışan, yatıştırıcı, hoşgörülü, adil ve çözüm sunan üsluplarıyla her kesimden insanın saygısını sevgisini ve takdirini kazanmışlardı. Aynı çaba, aynı üslup o günden bu yana Türkiye’de gündeme damgasını vuran her olayda çok net bir şekilde ortaya kondu. Bunun aksini söyleyebilecek tek bir kişi yoktur.
KEDİCİKLER 5N 1K’YA KONUŞTU
Türkiye’nin konuştuğu adnan oktar’ın Türkiye’ye tanıttığı nam-ı diğer “kedicik”ler ne iş yapıyorlar, eğitim durumları ne, nasıl yaşıyorlar? Cüneyt Özdemir soruyor, kedicikler cevaplıyor.
Cüneyt Özdemir’in 5N 1K programının bu haftaki konukları Adnan Oktar’ın “Kediciklerim” diye nitelendirdiği Didem Ürer, Aylin Kocaman, Ceylan Özbudak, Damla Pamir ve Ebru Altan’dı. Programda merak edilen soruları cevaplandıran kedicikler, Cüneyt Özdemir’in “Adnan Oktar’a aşık mısınız?” sorusuna da ilginç cevaplar verdiler.
“HİÇBİRİMİZDE ESTETİK YOK”
Cüneyt Özdemir’in “Siz birbirinize çok benziyorusunuz” sözlerine karşılık Didem Ürer de şunları söyledi:
“Bunu sağlayan konu ruh birliğimizdir. Herhangi bir estetik doktorumuz yok.”
Öte yandan kedicikler, “Hiçbirimizde estetik yok” diyerek en çok merak edilen konuya da cevap vermiş oldular.
“NEDEN BAŞÖRTÜSÜ TAKMIYORSUNUZ?”
Cüneyt Özdemir’in “Neden başörtüsü takmıyorsunuz?” sorusuna ise Didem Ürer “Ben Kur’an’da başörtüsünün farz olduğunu görmüyorum. Aramızda başörtüsü takan da çarşaf giyen de var. Hepsi de çok iyi Müslümanlar.” diyerek cevap verdi.
“HEP BERABER Mİ YAŞIYORSUNUZ?”
Cüneyt Özdemir’in “Hep beraber mi yaşıyorsunuz? Lüks evlerde fotoğraflarınız var” sorusuna Aylin Kocaman, “Beraber yaşamıyoruz ama sürekli beraber vakit geçiriyoruz. Dünyada şöyle bir algı var: ‘Müslüman kadınlar pejmurde olsun, fakir olsunlar.’ Biz bu algıyı yıkmak istiyoruz.” diyerek yanıt verdi.
“HOCAMIZA AŞIK OLMAMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Yine Cüneyt Özdemir’in “Adnan Oktar’a aşık mısınız?” sorusuna yanıt veren Didem Ürer şunları dile getirdi:
“Orada sevginin çok samimi yaşandığı bir ortam var. Bizim hocamıza olan sevgimiz ekranlara ancak bu kadar yansıyabiliyor. Hem buradaki arkadaşlarım, hem sizin ekranda gördüğünüz arkadaşlarımız, hem de görmediğiniz yüzlerce insan o kadar coşkun sevgi duyuyor ki, dile getirebilmekte hangi kelimeyi seçeceğimizi şaşırıyoruz. Gözlerini yakından gören hangi bayan olursa olsun, kendisine aşık olmamak mümkün değil. Herkes de aşık oluyor zaten.”
“İKİNDİ NAMAZI KAÇ REKAT” SORUSUNA KAÇAMAK CEVAP
Bir izleyicinin “İkindi namazının kaç rekat olduğunu biliyor musunuz?” sorusuna cevap veren Didem Ürer, “Ben 18 yaşından beri namaz kılıyorum. Hocamızla tanıştığımızdan beri. Arkadaşımız çok merak ediyorsa internetten ikindi namazının kaç rekat olduğuna ulaşabilir.” dedi.
