Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen ve kendi adıyla anılan Adnan Hoca cemaatinin de lideri olan Adnan Oktar ( asıl ad ve soyadının Adnan Arslanoğulları olduğu iddiası da vardır) 2 Şubat 1956 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. Henüz küçük yaşlarda babası Yusuf Bey’i kaybeden Oktar’ı annesi Mediha hanım hem ana hem de babalık yaparak büyütmüştür.
Adnan Oktar ilk ve orta öğrenimini Ankara’da, liseyi de İstanbul Şişli ilçesi Kurtuluş mahallesinde okudu. Adnan Oktar 1979 yılında İstanbul’daki Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimari bölümüne girdi fakat bir müddet sonra bu okuldan ayrıldı. Adnan Oktar, daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Tarih Bölümü’ne girdi. Adnan Oktar maalesef bu okulu da yarım bıraktı.
Adnan Oktar BAV (Bilim Araştırma Vakfı)’ın da kurucusudur. Oktar’ın, Harun Yahya mahlasını kullanarak yayımladığı tam 285 adet kitabı olduğu öne sürülen iddialar arasındadır. Cemaatinin diğer fertleri de bu kitapların hazırlanması ve yayımlanması esanalarında Oktar’ın en büyük yardımcıları olmuşlardır. Zeki kişiliğiyle tanınan Oktar, Harun ve Yahya peygamberlerin adlarının birleşiminden ortaya çıkardığı Harun Yahya takma adıyla birçok biyolojik evrim karşıtı kitap ve yayınlar hazırlamıştır. Oktar’a göre evrim, doğrudan materyalizm, nazizm, komünizm ve Budizm’le bağlantılı şeytanî bir öğretidir. Adnan Oktar’a göre evrim teorisiyle yapılmak istenen kökten dinci hristiyan anlayışının ekmeğine yağ sürmek ve insanları islami anlayıştan uzaklaştırma hedefidir.
Adnan Oktar gurubuna bağlı internet siteleri, Tv ve değişik yayın araçları halen yayınlarını sürdürmektedirler. Topluluğa bağlı yayın organlarının yayın çizgileri özellikle islami kesim tarafından ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Özellikle Adnan Oktar ve “Kedicikler” olarak tabir edilen birbirinden alımlı ve de aynı estetik özelliklere sahip kadınlarla birlikte gerçekleştirdiği sohbetler ve burada ortaya çıkan dialoglar dindar kesim tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. Adnan Oktar programında yaptığı bu sohbetlerinde kendisinin alim değil, cahil ve sıradan bir kişi olduğunu, bu konuları öğrenerek toplumla paylaşmak ve toplumun gündemine getirmek istediğini ifade etmektedir.
Adnan Oktar antisemitizm konusunda ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. 1986 yılında çıkardığı “Yahudilik ve Masonluk” adlı kitabıyla büyük tepki toplamıştır. Bu kitapta Oktar, Türkiye’deki Yahudilerin ve Masonların amacının, – kendisine göre “çarptırılmış Tevrat”‘ta da belirtildiği üzere – Türk halkının ruhânî, dînî ve ahlâkî değerlerini erozyona uğratmak ve onları birer hayvana döndürmek olduğunu iddia etmiştir. Adnan Oktar kitabında Yahudi ve Masonların materyalist nedenlerle, evrim teorisini, dinsizliği ve ahlaksızlığı topluma empoze etmeye çalıştıklarını öne sürmüştür.